Bir sabah uyanınca aşkınızın bittiği hissine kapılabilirsiniz. İlişkinizde biraz gürültü oluştuktan sonra belkide ilişkiniz süratli ve anlaşılmaz konuşmalara dönüşebilir ya da belki ilk kavganızı etmişsinizdir. Kaygılanmaya başlarsınız: Bu geçici bir durum değil mi? Bu o mu? Bu ben miyim? Bu bizim ilişkimiz mi?
Dürüst bir bakış açısına hazırsanız, bu cevapları bulmanız için size birkaç önerimiz var.
Kendi hata ve eksiklerinizi listelemek eğlenceli olmasa da ilişkinizin desteğe ihtiyacı olduğu durumlarda kendinize bir ayna tutmak yararlı olabilir. Kendinize bu soruları sorun;
'Sürekli onu mu suçluyorum?
Davranışlarımı incelerken dürüst müyüm?
Onun hakkında çok fazla negatif düşüncelere mi sahibim?
Partnerimin düşünce ve görüşlerine saygılımıyım?
Yoksa olayların hep benim istediğim gibi olması için ısrar mı ediyorum?'
Eğer bu sorulara dürüstçe verdiğiniz cevap 'Evet' ise ilişkiniz yıpranıyor demektir.
İlişkinize bir bakın. Bu size yalan söyleyen, aldatan ya da bencil davranan dördüncü erkek arkadaşınız mı? Eğer öyleyse bu sorunun sizde olduğunu gösterir. Kendinize çeki düzen vermenizin ve davranışlarınızın sorumluluğunu almanızın tam zamanı.
Tabiki sorun her zaman sizde değildir. Sürekli kendinizi suçlama eğilimindeyseniz şunu bilinki onun yapması gereken şeyleri bile reddetmeniz ilişkinizin düzgün bir şekilde ilerlemesine neden olmaz. Kendinizi ona karşı ezdirirsiniz ve bu da hiç güzel bir durum değildir.
İlk olarak partnerinizden gelen her türlü aşağılayıcı söylemlere tepki gösterin. 'Yemeklerin berbat'. 'Bu fikrin aptalca'. Bu tekrarlar dengenizi bozar ve ilişkinizin aşınmasına neden olur.
Ayrıca, ilişkinizin sizi fiziksel olarak nasıl etkilediğine bakın. Çünkü bu aranızdaki anlaşmazlıklarınızın bir işareti olabilir.
Kan basıncınız artmaya başlıyorsa, uyumakta zorlanıyorsanız ya da iştahınızda dramatik değişiklikler varsa karşınızdaki sizi zorluyor demektir.
Aranızdaki iletişimin kalitesini kontrol edin;
'Aranızdaki samimiyet doğru mu ya da sadece yaşam alanını ve yemeğinizi mi paylaşıyorsunuz?
Duygusal düşüncelerinize bakın. Partneriniz hayatı hakkında sizinle konuşuyor mu?
Korkuları? Hayalleri?
Kendinizi hayatınızı ona anlatmak için hazır hissediyor musunuz?
Ya da siz sadece arada seks yapan ev arkadaşları mısınız? İhtiyacınız olan yakınlığı size göstermiyor mu?
Eğer öyleyse, onunla açık sözlü konuşmanızın zamanı gelmiş demektir. Ayrıca onun davranışlarındaki değişiklikleri ve devam edip edemeyeceğinizi de değerlendirin.
Çiftlerin ilişkileri üzerinde hem bireysel olarak hem de birlikte çalışmaları gerekir. İki tarafta tatmin olmuş gözükmüyorsa ve partneri tarafından anlaşılamıyorsa, her ikinizde duygularınızın ciddiye alınmadığını düşünürsünüz.
İhtiyacınız olan tek şey aşktır. Büyüyen, sağlıklı ve tatmin edici ilişkilerden bahsetmiyoruz.
İlk aşama güven, paylaşılan değerler ve çekiciliğe bakmaktır. Bunlar ilişkilerdeki samimiyeti gösterir. Eğer bunlar yerinde yoksa büyük değişimler yapmanın ya da yolları ayırmanın zamanıdır.
İlişkinin bittiğinin bir göstergeside bir taraf değişiyorken diğer tarafın bunu kabul etmemesidir. Yeni bir tutku bulmuşsanız ve partneriniz bu değişikliğin olmasını istemiyorsa ilişkiniz kötü yönde gidiyor demektir. İlişkiler büyümeli ve gelişmelidirler aksi halde boş olurlar.
Problemi siz başlatmamış olsanız bile onu çözmeye çalışmak ve çözmek iyi bir teşviktir. Araştırmalara göre tatmin edici ve güven dolu ilişkiler, uzun süreli, sağlıklı ve ekonomik açıdan daha güvenli oluyorlar. Doğru iletişim hayatının en büyük mutluluklarından biridir. Buraya ulaşmak ve ulaşılmak için izlenilen yol çok da kolay değildir. Kendiniz hakkında dürüst olun. Onun hakkında da dürüst olun. İşler ters gittiğinde de destek almaktan çekinmeyin. İlişkinize saygı göstermeniz gereklidir. İlişkiyi devam ettirmenin ya da bitirmenin tek yolu budur.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Kadınca Kafe sizin için kuruldu, lütfen her türlü fikir ve eleştirinizi bize gönderiniz. Teşekkürler.